Konu: Oyunlara Yönelik En Sert Eleştiriler

Oyunlara Yönelik En Sert Eleştriler

Ülkemizde 1972'den sonra Atari ile popülerleşmeye başlayan oyun kültürü, 1984'de Tetris'in piyasaya sürülmesiyle iyice ilerlemeye başladı. En başta oyunların sayısının az olması ve konsolları eve almak çok mümkün olmadığından ülkemizde oyunlar aile büyükleri için çok da önemsenmiyordu. Çocukların günde en fazla 2 saat oynayabildikleri bu eğlenceyi bozmalarını gerektirecek bir şey yoktu. Fakat 90 lardan sonra konsolların ülkemizde yoğunlaşması, oyunların çeşitlenmesi ve sayısının artması çocukları çok etkilemişti, evlerinden istedikleri gibi arkadaşları ile birlikte oyun oynuyorlardı. Fakat yine de bu durumdan aileler çok da şikayetçi değildi. Ne de olsa çocukları arkadaşlarıyla aynı evde oynuyorlar daha sonra dışarı çıkıp yine gezip eğleniyorlardı.

Fakat 2000'lerden sonra internetin hayatımıza iyice yerleşmeye başlamasından sonra işler değişmeye başladı. Çocuklar aynı evde buluşmadan, kendi evlerinden milyonlarca oyuncu ile aynı anda oyun oynuyorlardı. Her eve bilgisayar ve internetin girmesi, oyunların hiç olmadığı kadar artması bazı sorunları doğurdu. Özellikle çocuklar ve gençler deli gibi oyun oynuyorlardı. Hal böyle olunca bütün eleştri okları oyun dünyasına yöneldi. Kimi doğru kimi yanlış olan bu sert eleştrileri tek tek inceleyelim ve ne kadar doğru ne kadar yanlış olduklarına bakalım.

1) Fiziksel Olarak Çocukları Olumsuz Etkiliyor

Uzun süre bilgisayar başında oturan gençlerin obezite, düzensiz uyku, kas hastalıkları, iskelet bozuklukları, baş ağrıları, el bileği sıkıntıları ve yüksek tansiyon gibi problemleri yaşadığı istatistiksel olarak doğrulanmıştır. Ama bunun sorumlusu oyunlar değildir. Bilinçsiz olarak kullanılan her üründe olabileceği gibi oyunların da bilinçsiz bir şekilde tüm gün boyunca oynanması tabiki de olumsuz sonuçlara yol açacaktır. Günde çok fazla bilgisayar başında vakit geçirseniz bile günlük sporunuzu düzenli bir şekilde yaparak bu sorunlardan rahatça kurtulabilirsiniz.

2)Şiddet İçerikli Oyunlar Şiddet Doğuruyor

Aşırı şiddet içerikli oyunların çocukları küfür ve öfke kontrolünde güçlük gibi sorunlar yarattığı oyunlara yapılan en sık ve en büyük eleştiridir. Bu durumda kesinlikle ebeveynlerin bilinçlenmesi gerekiyor. Koca koca adamların oynarken midesinin kalktığı oyunları kalkıp 4. sınıfa giden bir öğrencinin oynamasına izin vermek tabiki onda olumsuz etkiler oluşturabilir.

3)Oyunlar Derslerde Başırısız Olunmasına Yol Açıyor

Çok oyun oynayan çocukların oyunlar yüzünden derslerini aksattığı bilinen bir gerçek. Fakat yine bu durum doğrudan oyunların suçu değil. Buradaki en büyük suç, oyun oynamanın dışında çocuğa alternatif hiçbir aktivite önermeyip çocuğunun oyun oynamamasını isteyen aileler.

Oyunlara yapılan en büyük 3 eleştiriyi incelediğimizde görüyoruz ki aslında yapılan eleştirilerin hiçbiri oyunların suçu değil, hepsi bilinçsiz kullanıcı hatalarından kaynaklanan sorunlar. Ayrıca oyunların tek başına incelediğimizde dikkat toplama, yaratıcılığı geliştirme, grup çalışmasını öğretme gibi birçok yararının da olduğunu biliyoruz.

DonjuaN Nickli Üyeden Alıntı

Oyunlara Yönelik En Sert Eleştriler

Ülkemizde 1972'den sonra Atari ile popülerleşmeye başlayan oyun kültürü, 1984'de Tetris'in piyasaya sürülmesiyle iyice ilerlemeye başladı. En başta oyunların sayısının az olması ve konsolları eve almak çok mümkün olmadığından ülkemizde oyunlar aile büyükleri için çok da önemsenmiyordu. Çocukların günde en fazla 2 saat oynayabildikleri bu eğlenceyi bozmalarını gerektirecek bir şey yoktu. Fakat 90 lardan sonra konsolların ülkemizde yoğunlaşması, oyunların çeşitlenmesi ve sayısının artması çocukları çok etkilemişti, evlerinden istedikleri gibi arkadaşları ile birlikte oyun oynuyorlardı. Fakat yine de bu durumdan aileler çok da şikayetçi değildi. Ne de olsa çocukları arkadaşlarıyla aynı evde oynuyorlar daha sonra dışarı çıkıp yine gezip eğleniyorlardı.

Fakat 2000'lerden sonra internetin hayatımıza iyice yerleşmeye başlamasından sonra işler değişmeye başladı. Çocuklar aynı evde buluşmadan, kendi evlerinden milyonlarca oyuncu ile aynı anda oyun oynuyorlardı. Her eve bilgisayar ve internetin girmesi, oyunların hiç olmadığı kadar artması bazı sorunları doğurdu. Özellikle çocuklar ve gençler deli gibi oyun oynuyorlardı. Hal böyle olunca bütün eleştri okları oyun dünyasına yöneldi. Kimi doğru kimi yanlış olan bu sert eleştrileri tek tek inceleyelim ve ne kadar doğru ne kadar yanlış olduklarına bakalım.

1) Fiziksel Olarak Çocukları Olumsuz Etkiliyor

Uzun süre bilgisayar başında oturan gençlerin obezite, düzensiz uyku, kas hastalıkları, iskelet bozuklukları, baş ağrıları, el bileği sıkıntıları ve yüksek tansiyon gibi problemleri yaşadığı istatistiksel olarak doğrulanmıştır. Ama bunun sorumlusu oyunlar değildir. Bilinçsiz olarak kullanılan her üründe olabileceği gibi oyunların da bilinçsiz bir şekilde tüm gün boyunca oynanması tabiki de olumsuz sonuçlara yol açacaktır. Günde çok fazla bilgisayar başında vakit geçirseniz bile günlük sporunuzu düzenli bir şekilde yaparak bu sorunlardan rahatça kurtulabilirsiniz.

2)Şiddet İçerikli Oyunlar Şiddet Doğuruyor

Aşırı şiddet içerikli oyunların çocukları küfür ve öfke kontrolünde güçlük gibi sorunlar yarattığı oyunlara yapılan en sık ve en büyük eleştiridir. Bu durumda kesinlikle ebeveynlerin bilinçlenmesi gerekiyor. Koca koca adamların oynarken midesinin kalktığı oyunları kalkıp 4. sınıfa giden bir öğrencinin oynamasına izin vermek tabiki onda olumsuz etkiler oluşturabilir.

3)Oyunlar Derslerde Başırısız Olunmasına Yol Açıyor

Çok oyun oynayan çocukların oyunlar yüzünden derslerini aksattığı bilinen bir gerçek. Fakat yine bu durum doğrudan oyunların suçu değil. Buradaki en büyük suç, oyun oynamanın dışında çocuğa alternatif hiçbir aktivite önermeyip çocuğunun oyun oynamamasını isteyen aileler.

Oyunlara yapılan en büyük 3 eleştiriyi incelediğimizde görüyoruz ki aslında yapılan eleştirilerin hiçbiri oyunların suçu değil, hepsi bilinçsiz kullanıcı hatalarından kaynaklanan sorunlar. Ayrıca oyunların tek başına incelediğimizde dikkat toplama, yaratıcılığı geliştirme, grup çalışmasını öğretme gibi birçok yararının da olduğunu biliyoruz.

Biraz abartılmış fakat haklı oldukları yanlarda mevcut